Wednesday 8 January 2025 - 02:41
Toplumu terörizmin sonuçları noktasında bilinçlendirmek gerekir

Havza / Hüccetü’l-İslam Rüstemi, toplumun terörizmin etkileri hakkında doğru bir anlayışa sahip olmadığını kabul etmek gerektiğini söyledi. Bunun nedenleri arasında, terörizm kurbanlarına yönelik farkındalık oluşturma stratejilerinin ve medya programlarının zayıflığı ve bilgi paylaşımı ile ilgili zorluklar yer almaktadır.

Günümüz dünyasında, IŞİD adlı terör örgütünün ortaya çıkışı ve gerçekleştirdiği benzersiz vahşetlerin ardından, dünya kamuoyu terör ve terörizm kavramlarıyla her zamankinden daha fazla tanıştı. Terör kurbanlarının ve ailelerinin maruz kaldığı felaketlerin derinliği, halkın büyük bir kısmı için daha somut hale geldi. Oysa İran toplumu, İslam Devrimi’nin zaferinden hemen sonra terörle çok daha erken bir dönemde tanıştı ve halk, bu acı gerçeği bizzat yaşayarak derinden hissetti. Bu terör olaylarının mazlum kurbanları, sayısız zarar ve acıya maruz kaldı.

Bu bağlamda, Hüccetü’l-İslam Mustafa Rüstemi ile terörizm ve kurbanları üzerine kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Kendisine, toplumun terör kurbanları kavramını ne ölçüde doğru ve gerçekçi bir şekilde anladığını ve bu anlayışı nasıl geliştirebileceğimizi sorduk.

Sizce toplum, terör kurbanları kavramını ne kadar doğru ve gerçeklere uygun bir şekilde algılıyor? Bu anlayışı geliştirmek için ne tür adımlar atılabilir?

Toplumun terörizmin etkileri ve İran üzerindeki sonuçları konusunda doğru bir anlayışa sahip olmadığını kabul etmeliyiz. Bir yandan, İran’daki terörizm mağdurlarıyla ilgili farkındalık yaratma stratejilerinin ve hedeflerinin yeterince uygulanmaması, medya programlarının zayıflığı ve bilgilendirme ile ilgili sorunlar; diğer yandan ise İslam İnkılabı’na karşı olan düşmanların ve muhaliflerin giderek artan algı ve bilinç savaşı, bu durumun başlıca nedenlerindendir. Bu faktörler, İran’daki terörizm mağdurları konusunda kapsamlı ve net bir anlatımın yapılamamasına yol açmış ve dolayısıyla toplumun geniş bir kesiminin bu önemli ve tarihi meseleyi gereği gibi tanıyamamasına neden olmuştur.

Gerçek şu ki İslam İnkılabı’nın ilk on yılında, toplumumuzdaki terör kurbanları genellikle suçsuz ve masum vatandaşlardı. Bu kişiler yalnızca İslam İnkılabı’nın ideallerine olan bağlılıkları nedeniyle haksız ve zalimce hedef alınıyorlardı. Son yıllarda ise bilim insanlarımız ve ülkenin bilimsel ilerlemesine hizmet eden değerli isimler, sahte Siyonist rejim tarafından, Batı’nın siyasi ve istihbarat desteğiyle fiziksel saldırılarla terörize edildi. Terörizm, İran toplumuna ve ülkenin ilerleme sürecine hem maddi hem de manevi açıdan ağır zararlar vermiştir. Bu nedenle, İran’daki terör kurbanları meselesi son derece önemlidir ve bu konuya yüzeysel bir şekilde yaklaşmak doğru değildir.

Mevcut durumda düşmanların asıl çabası, İran toplumunu “psikolojik ve bilişsel terör” yoluyla hedef almak ve ulusal inanç ile iradeyi kırmaya yöneliktir. Ancak Allah’ın lütfuyla bu girişimler bugüne kadar başarısız olmuştur. Düşmanların planlarını tamamen boşa çıkarmak ve onların başarısızlığını kalıcı kılmak için toplumun psikolojik savunmasını güçlendirmek, medya ve bilişsel alanda caydırıcılık oluşturmak gereklidir.

Toplumun, terörizmin sonuçları ve İran’daki terör kurbanları konusunda bilinçlenmesini sağlamak için öncelikle terörü destekleyen odakların amaçlarını ve doğasını, bunun ulusal ve uluslararası düzeydeki bazen telafisi mümkün olmayan zararlarını açık bir şekilde anlatmak şarttır. Bu durum, toplumun tarihsel hafızasını güçlendirmek için de gereklidir. Dolayısıyla, terör kurbanlarının yaşadıklarını detaylı ve etkileyici bir şekilde anlatmak, onlara verilen zararları belgelemek ve bu gerçekleri doğru bir şekilde ortaya koymak son derece önemli ve zaruridir.

Sizce üniversiteler ve araştırma merkezleri, terörizm mağdurlarının durumunu iyileştirmek için farkındalığı artırmada ve pratik çözümler sunmada ne gibi bir rol oynayabilir?

Üniversite, bilimin ve araştırmanın merkezi, toplumun kavrayış ve farkındalığını şekillendiren ana itici güçtür; bilgi çağında hakikatin sözcüsü olmalıdır. Üniversite, terör belasına karşı toplumsal farkındalık oluşturma, bilinçlendirme ve bu tehditle mücadelede eşsiz bir rol oynayabilir. Ayrıca İran’da terörizmin tarihi, etkileri, failleri ve destekçileri ile insan hakları savunucusu olduğunu iddia eden devletlerin yürüttüğü devlet destekli terörizm üzerine düşünsel çalışmalar yapmak, terör mağdurlarının sosyal zararlarını azaltma ve bu zararların önüne geçme yöntemleri geliştirmek üniversitenin üstlenebileceği önemli görevler arasındadır.

Bunun yanı sıra, terörizmin toplumsal ve siyasi kökenleri üzerine araştırmalar yapmak ve terör mağdurlarına yönelik sosyal destek mekanizmalarını incelemek de üniversiteler ve araştırma merkezlerinin ana gündem maddelerinden biri olmalıdır.

Özellikle İran halkına karşı yürütülen ve “bilişsel ve medya temelli terör” olarak adlandırılan yeni nesil terör türüne karşı ulusal bağışıklık ve caydırıcılık oluşturma konusunda üniversitelerin düşünmesi ve çözümler geliştirmesi öncelikli bir ihtiyaçtır. Bu, ulusal kırılganlığı en aza indirmek için önemlidir.

Ayrıca, uluslararası düzeyde terör mağdurlarının durumuna yönelik farkındalık oluşturmak ve bu konuda bilimsel ve düşünsel platformlarda talepler dile getirmek, teröre destek veren odaklarla mücadele için küresel çözümler geliştirmek de üniversitelerin üstlenmesi gereken görevlerdendir.

Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, ülkemizde terörizm mağdurlarının belgelendirilmesi veya desteklenmesi konusunda başarılı bir performans sergileyebildik mi? Bu performansı nasıl iyileştirebiliriz?

Öncelikle terör mağdurlarına destek vermek meselesi, İslam İnkılabı’nın ve İran milletinin tarihsel mazlumiyetini ortaya koymak ve terörün oluşumuna yol açan kökler ile zeminleri kontrol altına alıp sınırlamak çerçevesinde ele alınmalıdır. Diğer yandan terörizmin İran’da, milletimizin düşmanları ve yabancı desteklerle geniş çapta ve yaygın bir şekilde gerçekleştiği unutulmamalıdır. Bu nedenle İran milletinin mazlumiyetinin anlatılması ve düşmanların bu millete uyguladığı tarihi zulme karşı koyulması son derece ciddiye alınmalı ve kapsamlı bir şekilde ele alınmalıdır. Geçmiş yıllarda, terör mağdurlarına yönelik maddi ve manevi destekler gibi güzel adımlar atılmış olsa da, terör mağdurlarının belgelenmesi meselesinde bazı eksiklikler olduğu görülmektedir. Bu konuda, sektörel işbirlikleriyle ve tabii ki ulusal bir bakış açısıyla, belgelenme sürecinin daha ciddi şekilde takip edilmesi gerekmektedir. Çünkü terörizm, İran’a karşı düşmanların tarihsel zulmünün önemli bir parçasıdır ve bu, halkımızın İslam İnkılabı’nın yüksek ideallerini gerçekleştirme ve küresel adalet, güvenlik ve barışı yayma yolundaki mazlumiyetinin en açık kanıtıdır.

Terörizm mağdurlarına destek sağlamak için öncelikli olarak kamuoyunun farkındalığını artırmak ve terörist faaliyetleri iç ve dış düzeyde meşrulaştırmamak büyük önem taşımaktadır. Ayrıca terör mağdurlarının belgelenmesi ve desteklenmesi konusunda uluslararası düzeyde üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve halk hareketlerinin kapasitesinden yararlanmak faydalı olacaktır.

Tags

Your Comment

You are replying to: .
captcha